1 Nisan 2012

BAYAN YANI MART SAYISI MAKALE

Fiziksel Çekicilik: Kadınlar, Erkekler ve Darwin

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu

Çekicilik, bir insanın bir başkasından hoşlanmasını sağlayan şeydir. ‘’Şey’’ diyorum, çünkü  henüz ne olduğu tam olarak tanımlanamadı, Darwin’e rağmen. Bir insanın cazibesine, albenisine kapıldığımızda o insanı tanımak ve zaman geçirmek isteriz. Bu nedenle aşk ya da arkadaşlık, dostluk ilişkilerinin başlaması için çekicilik, çekim en önemli koşul. Eskiler güzellik bakanın gözlerindedir derlerdi. Bunun anlamı fiziksel çekiciliğin göreceli olduğudur aslında, kadında ya da erkekde ne aradığımızla ilgilidir. Hatırlıyorum annem ben genç kız olup yaşım ilerlerken bana hep, ‘’güzellik karın doyurmaz’’ evladım derdi. Yaşamda fiziksel güzelliğin önemli olmadığı gibi bir kültürel refleksimiz olsa da, evrimsel kuram ve sosyalleşme/sosyal beklenti kuramı fiziksel çekiciliğin insanın gelişmesini ve etkileşimlerini çağlar boyunca belirlediğini ortaya koymuştur. Günümüzde ise fiziksel çekicilik ile sağlık, tekstil, kozmetik, gıda vb. tüketim ekonomisi arasında pozitif bir ilişki ortaya çıkmıştır. Fiziksel çekiciliğe yatırım yapmak en karlı girişim olmuştur. Böylece fiziksel çekiciliğe verilen önem arttıkça bu sektörler gelişmiş, sektörler geliştikçe fiziksel çekiciliğe verilen önem daha da artmıştır.

Cinsel çekicilik teorisini ortaya attığında Charles Darwin, çekiciliğin bir gün kendi teorisini aşan bir fenomene dönüşeceğini bilemezdi. Darwin 1871 yılında yayınladığı "İnsanın Kökeni ve Cinsel Seçiciliğin İlkeleri" kitabında, çeşitli canlıların erkeklere has yapılarını (erkek geyiklerin boynuzları, erkek tavuskuşlarının kuyrukları gibi) ele almış, bunlardaki güzelliklerin, dişilerin seçimi sonucu zamanla meydana geldiğini ileri sürmüştür. Darwin’e göre, çekicilik doğadaki bazı canlıların erkeklerinde görülen gösterişli fiziksel yapılarla ilgilidir. Buna dayalı evrimsel kuram, eş seçiminde kadınların amacının güçlü genler taşıdığı varsayılan erkeklerden bu genleri taşıyan çocuklar dünyaya getirmek olduğunu öne sürer. Yani kadınlar çocuk doğurmak için güçlü erkeklerin peşine düşmektedirler. Sosyalleşme kuramı, sosyal ve kültürel normların ve deneyimlerin genel geçer güzellik/çekicilik yargısı üzerindeki etkilerini vurgulamaktadır. Sosyalleşme çekiciliğin sosyal beklentileri belirlemesine neden olur. Çünkü insanlar ister bir kültürün içinde, ister kültürlerarası düzeyde kimin çekici olup kimin olmadığı konusunda uzlaşmaktadırlar ve içinde yaşadıkları toplumda çekici algılanıp algılanmadıklarına bağlı olarak yaşamları etkilenmektedir. Çekici bulunan kadın ya da erkek çekici olmayanlardan daha olumlu değerlendirilmektedir. Yani çekici olmak bir  avantajdır.

Evrimsel psikoloji, insan zihnini evrim sürecinde -hayatta kalmak ve türün devamını sağlayacak şekilde- oluşmuş ya da değişikliğe uğramış bir takım psikolojik mekanizmaların yan yana geldiği bir sistem olarak ele almaktadır. Evrimsel psikoloji, erkek ve kadınların eş seçimlerindeki tercih ve stratejileri üzerinde odaklanarak, erkeklerin tek bir dişiden pek çok çocuk yapabilecek durumdayken, çok sayıda partnerle kısa dönemli ilişkiler içine girmeyi tercih ettiklerini öne sürmektedir. Erkeklerin eş seçerken doğurganlık ve sağlık kaygısı nedeni ile fiziksel açıdan daha çekici ve daha genç olanlara yöneldikleri belirtilmektedir. Diğer yandan dişilerin, hamile kalmanın ve çocuk bakmanın getirdiği ihtiyaçlar nedeniyle, daha seçici davranarak, geçmişte güçlü kuvvetli bugün ise, maddi açıdan daha varlıklı erkekleri tercih ederek onlardan uzun vadeli taahhütler beklediklerini ortaya koymaktadır.

Günümüz araştırmacıları çok değişik kültürlerden gelseler de insanların eş seçimindeki davranışları arasında geniş benzerlikler olduğunu söylemektedirler. Bunlardan belki de en önemlisi; kadınların kendi servetleri ve maddi olanakları son derece gelişmiş olduğunda bile kararlı bir şekilde maddi kaynak ve sosyal statü sahibi erkekleri tercih etme eğiliminde olmalarıdır. Genel olarak bakıldığında, kadınlar eş seçerken erkeğin maddi olanaklarına, erkeklere kıyasla iki kat daha fazla önem vermektedirler. Bunu destekleyen pek çok araştırma bulunmaktadır. Erkekler kadınlara kendilerini beğendirmek için mücadele ederlerken, kadınlar daha çok kendi beklentilerini karşılayan erkekler arasından seçim yapmaktadırlar. Darwin'in cinsel çekicilik teorisi ise, başta da söylediğim gibi erkeklerin dişilerin dikkatini çekmek için rekabet ettikleri, dişilerin de aralarından en iyi olanı seçtiklerini savunmaktadır. Gerçekte Darwin'in teorisi, hayvanlar arasındaki beğenme-beğendirme etkisi ile hayvanlarda bazı organ ve sistemlerin ortaya çıktığını söylemektedir. Örneğin, Darwin, hayvanlardaki boynuz ya da süslü kuyruk gibi 'biyolojik yapıların',  karşı cins tarafından beğenildiği için ortaya çıktığını ileri sürmektedir. Ancak bu fikir tartışmalıdır, bu yapıların bir beğenme-beğendirme etkisi ile gelişip gelişmediği; bu etkinin hayvanlarda bir evrim sağlayıp sağlamadığı tam olarak bilinmemektedir. Çünkü evrim teorisi, bu yapıların ortaya çıkması ve gelişmesinin mutasyonla olduğunu söyler.

Darwin haklı mıdır? Değil midir? Bunu söylemek bana düşmez, ancak bugün öyle bir gerçek var ki, hem kadınlar hem de erkekler fiziksel çekicilik adına doğal yollarla mutasyona uğramasalar da, teknolojinin, ekonominin, iletişimin kıskacında zorunlu mutasyonlar yaşamaktadırlar. Birbirine benzeyen vücutları ve yüzleri ile kafa yapıları ile tek tip bir kadın ve erkek ortaya çıktı. Herkes birilerine benzemeye çalışıyor. Bunun için de ciddi paralar harcanıyor. Çekicilik Darwin’in anlattığı kadar masum bir yatırım değil artık, hatta öyle bir noktaya geldi ki kapitalizmin yayılma araçlarından biri haline geldi. Nasıl mı, marka giysileri, parfümleri, kremleri bir tek ben satın almıyorum, Kıvanç Tatlıtuğ’un baklavalı göbeğini sadece ben izlemiyorum, Mısırlı kadınlar, genç kızlar da bayılıyorlar… Sözün özü, çekici olmak hem erkek hem de kadın için amaca göre değişse de, her şeye rağmen kişisel fikrimi de paylaşmadan geçemeyeceğim, boşverin çekici olmak için para harcamayı içten, samimi ve kolay gülebilen bir kadın, espri yapabilen ve kadını değerli bulduğunu her fırsatta gösterebilen yol arkadaşı bir erkek çekicidir. Eeee zor yani… Kolay olsa herkes yapardı, Darwin de boşa uğraşmazdı…    

1 yorum:

  1. Karşı cinse çekici gelecek yapıların cinsel seçilim ile meydana gelmeleri mantıklı. Ancak iş özellikle bunların NEDEN seçildiğini açıklamaya gelince elimizdeki yöntemler yetmemeye başlıyor.

    Birinci sorun davranışların pek fosil bırakmaması. Beynin evrimine dair en doğrudan delillerimiz, beyin kıvrımlarının kafataslarında bıraktığı izler ile beynin hacminden geliyor. Ama bunlardan davranışları kesin olarak tespit edemiyoruz.

    İkincisi de Homo sapiens dışındaki Homo türlerinin soylarının tükenmesiyle günümüzdeki türlerle de mukayese yapılamaması.

    Aynı sorun, bahsettiğiniz diğer bir konuda da var bence. Estetik ameliyatları, kozmetik gibi taklitçiliğin kökenleri aslında doğada var. Benim son gördüğüm, kendi acı olmasa da acı bitki yapraklarının rengine öykünerek güveleri uzaklaştıran bitkiler (http://goo.gl/FNvag). Tabii bu bilinçli bir seçim değil, doğal seçilim yoluyla bu avantajı sağlayan genlerin bitki topluluğunda yaygınlaşmasına bağlı bir durum. Halbuki insanlardaki durumda kültürel sebeplerle meydana geliyor bu taklitçilik.

    Bu tür kültürel yayılımları da belki "memetik" ile açıklamak mümkün olabilirdi, ancak o da bence pek iyi tanımlanmamış bir kültürel birim olduğundan bilimsel olarak incelenmesi bana zor geliyor.

    Ama belki yeni gelişen "epigenetik" anlayış bunları yorumlamamıza yardım edebilir. Yani genlerin kendisindeki dizilim değişiklikleri değil de, her bir genin hangi hücrede ne derece etkin olduğunu belirleyen kiyasal özelliklerdeki kalıtsal değişiklikler, belki de nesilden nesile geçerek davranışları etkiliyordur, ve günümüzde meydana gelen bu değişiklikleri belki de tespit edebiliriz.

    YanıtlaSil